Prof. Dr. Harun TEPE konuşmasında, insan hakları mes’elesinin felsefeyle olan ilgisi ve Türkiye’de ne durumda olduğunu ortaya koymaya çalıştı. Bu konunun hak ettiği konumu kazanabilmesi için öncelikle insan haklarının korunmasına ve eğitimine yönelik nelerin yapılması gerektiğini açıkladı.
İnsan haklarının düşünürlerce felsefî, etik ve siyasî bir sorun olarak görüldüğünü belirten Prof. TEPE, bunlarla kastedilenin ne olduğunu konferansının ilerleyen dakikalarında açıklık getirmeye çalıştı: Felsefenin konuya ilgisini ve yaklaşımını kavramsal olarak açıklığa kavuşturma çabası olarak; verilen kararlarla da hakların korunmasına ahlakın katkısının bulunduğunu, “yurttaşlar için gerekli koşulları sağlamanın devletin görevi olması” bakımından da siyasetin bir sorunu olduğunu belirtti.
Dünya’da ve Türkiye’de insan haklarının ne durumda olduğunu; “İnsan hakkı nedir, ne değildir?” biçiminde karşılaştırmalı olarak irdeleyen konferansçı, söz özgürlüğü, inanç özgürlüğü, korkudan emin olmayı sağlayacak olan güvenlik meselesi gibi temel hakların hiçbir şekilde sınırlanamayacağını ve insan hakları konusunda oluşturulan resmi kurul ve komisyonlardan söz etti.
Prof. Dr. Harun TEPE “İnsan haklarının, kişi hakları olduğunu”, “değer sahibi bir varlık olan insanın doğuştan bazı temel haklara sahip olduğunu” ve konuya bir değer mes’elesi olarak bakılması gerektiğini söyleyerek konuşmasını tamamladı.
İnsan hakları ve gerektirdikleriyle ilgili bilgilendirici bu faaliyet, katılan dinleyicilerin sorularına verilen cevapların ardından, sona erdi.
Prof. Dr. Harun TEPE’ye, etkinliğin anısına bir plaket verildi.