Sayın DUMAN: “Bilgi ve iktidar” ilişkisini belirterek; Bilgi, iktidara meşruiyet kazandırmak yanında toplumsal ve ideolojik hegemonyanın sürdürülmesinde de işlevsellik sağlayacağını, Aydının, iktidar karşısında bağımsız bir kimlik edinmede zorlanacağını, Her iktidar, kendi rejiminin/düzenin organik aydınlarını oluşturmaya çalışacağını vurgulayarak, konferansına girişini yaptı.
“Kime aydın denir?” sorusuna; Bir toplumsal rol kategorisi olarak aydının ayırt edici özelliğini; politik düzen karşısında; -özgür ve bağımsız bir duruşa, -sorgulayıcı bir tutuma, -muhalif bir kimliğe, -aykırı, kışkırtıcı ve ezber bozan bir söyleme sahip olması şeklinde açıkladıktan sonra, Türkiye’de tarihin her döneminde aydının farklı işlevleri olduğunu vurgulayarak, 1. Klasik Osmanlı Döneminde: Devleti Korumak (himaye etmek), 2. Tanzimat Döneminde: Devleti Kurtarmak (ihya etmek), 3. Cumhuriyet Döneminde: Devlet Kurmak (inşa etmek) sınıflamasını yaptı.
Sayın DUMAN: Daha sonra “Entelektüel Kimdir?” sorusuna, -Aydınlanma çağının tanığı olduğunu, -Statü quo’ya karşı, -Hakikatin sözcülüğünü yaptığını, -Siyasal iktidarın dışında kaldığını, Türkiye’de Batı’dan farklı olarak entelektüelden çok aydın bulunduğunu belirterek, konuyu Batı Avrupa’da aydını ortaya çıkaran toplumsal ve devrimsel gelişmeleri belirterek izahladı. Konferansını soru cevap bölümünden sora sonlandırdı.
Konferans sonrası günün anısına Enstitümüz adına hazırlanan plaket üyelerimizden Recep TÜRKER tarafından Doç. Dr. Mehmet Zeki Duman’a takdim edildi.