Çalışma konunun sunumu ve soru-cevap bölümü olmak üzere iki oturumda gerçekleştirildi.
Birinci oturumda, ilk başta Henri Bergson [1859-1941]’un içine doğduğu felsefi akımlara ilişkin bilgiler aktarılarak,düşüncesinin felsefi kaynakları ve koşulları hakkında açıklamalar yapıldı. Böylelikle Filozofun temel düşünceleri izah edilerek, felsefesinin Türkiye’ye yansımalarının irdelenmesine geçildi. Bu irdelenen konular sırasıyla;
a-) II. Meşrutiyet Dönemi,
b-) Cumhuriyet Dönemi,
c-) Cumhuriyet Sonrası Dönem,
d-) Nasıl algılandığı ve
e-) Geleneksel felsefeler arasında yer bulup, bulmadığı konu başlıklarıyla açıklanmaya çalışıldı.
Felsefi düşüncelerin birbirine ne bakımdan bağlı, hangi bakımlardan karşı olduğu ile birbirinden nasıl çıktığıbelirtilerek, açıklamalar sürdürüldü.
Bergson felsefesinin Materyalist, Tabiatcı ve Pozitivist felsefi akımlara karşı geliştirildiği belirtildi. Özellikle Tasavvuf ve Müslüman felsefeciler tarafından Materyalist felsefeye karşı, “felsefileşmiş birtepki” olarak işlev gördüğü ve ihtiyaca karşılık geldiği ifade edildi.
“Bergson Felsefesi’nin Türkiye’ye yansımaları” Bergsoncu öncüllerden hareket eden mütefekkirlerin çeviri, çaba ve aktarmalarıyla alakalı bilgi verilirken, bu fikirlerin ;
* Nasıl bir düşünce çevresinde,
* Ne yolla ve hangi yollarla girdiği,
* Kimler tarafından savunulduğu,
* Felsefi olanla, siyasi olanı birbirinden ayırmanın mümkün olamadığı dönem ve gelişmelerden söz edildi.
Ülkemizde yetişen Şehbenderzâde Filibeli Ahmed Hilmi, M. Ali Ayni, Ferid Kam, Yahya Kemal, Ahmet Hamdi Tanpınar, Peyami Safa, Mustafa Şekib Tunç, Nurettin Topçu, Necip Fazıl, gibi mütefekkirlerin bu felsefi düşüncenin tesiri altında kaldıkları vurgulandı.
Bergson’un temel düşüncesi, bu felsefeyi izaha yarayan kavramlar ve eserleri konusunda açıklamalar yapıldı. Filozofun düşünce sistemi arasında belirginleşen kavram ve prensipleri arasında [ varlık, süre, zihin, zihin-beden ikilemi, sezgi (intuition), geçmiş, şimdi, gelecek (âtî),insanın evrimi, alemdeki oluşun anlamı, insanın kendianlamını idrak edebilmesi] zikredildi.
Çalışmanın ikinci kısmı, bilgilendirici ve fikri katkılarla gerçekleşen soru - cevap oturumuyla sona erdi. Doç. Dr. Levent Bayraktar’a Konferans hatırası olarak Enstitü tarafından bir plaket takdim edildi.