Mustafa KARAGÖZ: Kavramsal Çerçeve içerisinde, “Dilbilim: Dil ya da lehçeyi objektif bir şekilde inceleyerek, dilin özelliklerini; fonetik, morfolojik, sentaktik, semantik ve etimolojik olguların tâbi olduğu dil kanunlarını; bu olguların birbirleriyle ve psikolojik, toplumsal coğrafi diğer olgularla ilişkisini açıklamayı amaçlayan bir bilimdir.” genel tanımını vererek, “Dilsel Tefsir (Lügat: Dil, Lügavî: Dilsel): Her tefsir bir şekilde dille alakalı olduğuna göre, “Dilsel Tefsir” ifadesi diğer tefsir çeşitlerini de içine almaya elverişlidir. Yani, efradını cami olmakla birlikte, ağyarını mani değildir.” tespitini yaparak, Dilbilimsel Tefsirin Tanımını da “Kur’ān yorumunda ağırlıklı olarak sözdizimi, biçimbilim, anlambilim gibi, dilbilimin çeşitli alt dallarından çağdaş dilbilimin verilerini de göz önünde bulundurarak yararlanan yöneliş.” Şeklinde verdi.
Mustafa KARAGÖZ: Amacın, “dilbilimsel tefsir ekolünün hicri ilk üç asırdaki durumunun tahlil edilmesi ve Kur’ān’ı doğru anlama konusunda dilbilimsel tefsirin yeri ve konumunun belirlenmesi”, olduğunu belirterek konunun önemini de “Tefsir faaliyetlerinin ana damarlarından birisini oluşturan dilbilimsel tefsir üzerine müstakil bir çalışma bulunmaması ve Kur’ān’ı anlamada, özellikle Arapça bilmeyenler ve dolayısıyla Kur’ān’a tercüme vasıtasıyla ulaşanlar açısından, dilbilimsel tefsir öneme haizdir.” sözleriyle ortaya koyarak “1-Dilbilimsel tefsir bir ekoldür. 2- Dilbilim ve dilbilimsel tefsir Kur’ān’ın anlaşılmasında vazgeçilmez bir yöntemdir. Kur’ān ayetine yanlış mananın yanlışlığını ortaya koyan en önemli ölçüt dilbilmidir.” iddiasını dile getirdi.
Mustafa KARAGÖZ: “Dilbilimsel Tefsirin Doğuşu ve Gelişimi” başlığı altında önce “Etkenler: 1- Dini Etkenler;a-Kur’ān’ı doğru anlama gayretleri b-Dilbilim çalışmalarında Kur’ān delil olması 2- İlmi ve Sosyo- Kültürel Etkenler; İslam dininin Arap olmayan unsurlar arasında yayılması ve etkileşim sonucu Arap dilinin safiyetini yitirmeye başlaması 3- Sosyo-Politik Etkenler; Basra-Kûfe rekabetinde yöneticilerin taraf olması 4- Sosyo-Ekonomik Etkenler; Yöneticilerin âlimleri maddî yönden desteklemesi” ortaya koyarak, “Tedvin: İlk devirden itibaren hafızalarda veya çeşitli yazılı metinlerde dağınık olarak kaydedilmiş tefsir rivayetlerinin muntazam bir şekilde bir defter veya kitap içinde toplanması” tanımını verdi ve iki döneme halinde örneklendirerek incelemelerini paylaştı.
1. Tedvin Öncesi Dönem: (Dilbilimsel tefsirin ilk nüveleri)
– Hz. Peygamber dönemi (yaptığı tefsirin nitelik ve niceliği)
– Sahabe dönemi (tefsir konusundaki avantajları)
– Tâbiîn dönemi (zamansal, mekânsal ve kültürel uzaklaşma)
2. Tedvin Dönemi: (Dilbilimsel tefsirin teşekkülü)
– Garîbü’l- Kur’ān türü eserler (Kur’ān kelimelerinin anlamı)
– Meânîl-Kur’ān ve İ’râbül-Kur’ān türü eserler
– Vücûh ve Nezâir türü eserler (Çokanlamlı kelimeler)
Mustafa KARAGÖZ: “Kur’ān ’ın Anlaşılması ve Dilbilimsel Tefsir” başlığı altında anlama-yöntem ilişkisinden bahsederek “Kur’ān’ın anlaşılmasında izlenecek uygun bir yöntemin olması gerekmektedir. Tek bir anlamı dayatmaktan ziyade, anlaşılanın doğru mu yanlış mı olduğunu belirlemeye katkı sağlayan, en azından yanlış anlamaları eleyen bir yöntem” vurgusunu yaparak Kur’ān’ın anlaşılmasında dilbilimin işlevini açıkladı.
Sonuç olarak “-Dilbilimsel Tefsirler, Kur’ān’ın anlaşılması konusunda dille ilgili sorunların çözümünde yardımcı olur. - Dilbilim, Kur’ān’ın anlaşılmasında vazgeçilmemesi gereken bir yöntemdir. Bir anlamın yanlışlığını ortaya koymada en önemli kıstastır. - Ama tek başına yeterli değildir. - İlk üç asır, tenzil dönemine yakın olması nedeniyle önemlidir. - Çağdaş dönemde ortaya çıkan yaklaşımların geleneğimizde tekabüllerinin bulunup bulunmadığının ve aradaki benzerlik ve farklılıkların tespiti önemlidir.”
Konferansın sonunda Sayın Doç. Dr. Mustafa KARAGÖZ’e Enstitü Başkanı Halil Rahman Açar tarafından, günün anısına bir plaket takdim edildi.