Gündüz: Çocuk edebiyatı tarihinin çok eskilere gitmediğini, Batıda 17.yy’larda çocuk edebiyatı ürünleri verilmeye başlanırken, Bizde daha geç başlamış ve Osmanlı’nın son dönemlerinde birkaç tane, Cumhuriyet döneminde ise Köy Enstitüleri sonrası ürünler verilmeye başlandığını belirtterek, kendisinin de Köy Enstitüsü mezunu bir köy öğretmeninin çocuğu olarak kitaplarla erken yaşlarda buluşmuş olduğunu ve lise yıllarında yazmaya başladığını vurguladı.
Türkiye’nin önde gelen eğitimcilerinin yurt dışına gönderilmeleri ve çocuk eğitimiyle ilgili bilgi almış olarak dönüşleriyle, okullarda derslerde anlatımları ve akabinde özgün eserlerin verilmesiyle çocuk edebiyatı kavramıyla tanışılmış olduğunu belirterek, “Çocuk edebiyatı: Sanatsal açısından büyüklük edebiyatından farklı olmayan, hedef kitlesi belirlenmiş (çocuklar ve yaş grupları) ve pedagojik kaygısı olan edebiyat türüdür.” tanımını verdi.
Gündüz: Çocuk edebiyatı yazarının, hedef kitlesi olan çocukların; 1-Fiziksel gelişimini, 2-Duygusal gelişimini, 3-Bilişsel gelişimini dikkate alarak eserini meydana getirmesi gerektiğini vurgulayarak şu iddiayı ortaya koydu. “Kitap okumayı sevmeyen çocuk yoktur. Olsa olsa kendini sevdirmeyen, kötü yazılmış, zevksiz kitap vardır.”
Çocuklara erken yaşlarda eline iyi bir kitap verildiğinde, boş zamanlarını kitap okuyarak dolduracağını ve ilerde internet onun için araştırma yapacağı başvuru aracından başka bir şey olmayacağını belirtti.
Gündüz: Okuma kültürünün evde ailede başladığını yani anne ve babanın bizzat katılımıyla küçük yaşlarda çocuk kendini okuma ortamında bulması gerektiğini belirterek, Okullardaki Türkçe dersinin bir dolaylı anlatım dersi olduğunu, yani kendi dilimizin güzelliklerini (bize ait olan mecazlarını, söz sanatlarını, tekerlemelerini, atasözlerini) kazandırmak için, dili estetik bir şekilde kullanmak için (didaktik değil) okutulması amacıyla konulmuş olduğunu ve bu amacın gözetilerek derslerin daha fonksiyonel işlenmesinin gerekliliğini vurguladı.
Söyleşinin sonunda Sayın Üzeyir GÜNDÜZ‘e Enstitü adına Başkan Yrd. Şevki TEKE tarafından, günün anısına bir plaket takdim edildi.