Konuşmasına Anayasa, Anayasalar ve Anayasa Hukuku üzerine çok sayıda tartışmaların var olageldiğini hatırlatarak başlayan Prof. Dr. Karatepe, Anayasa fikrinin değişik zamanlarda değişik algılandığını ve gelişmeler gösterdiğini, bu bakımdan konuya mana itibariyle ve tarihi süreci dikkate alarak eleştirel ve düşünsel çözümlemeleriyle örnekler vererek açıklık getirdi.
Bu bağlamda, esas itibariyle bazı ülkelerin anayasasının bulunmadığını, bununla birlikte İngiltere’nin sömürge altında tuttuğu yaklaşık 52 ülkeden ayrılırken onlara anayasa yaparak çıkmasının düşündürücü olduğunu hatırlattı.
Karatepe, Anayasanın bir hukuk işi değil, siyasi irade işi olduğu fikrine özellikle vurgu yaparak, demokrasilerde bu işe karar veren organın genelde meclis olduğu, karar verildikten sonra tekniğine uygun yazımının hukukçuların işi olduğunu ifade etti.
Anayasa Neleri Düzenler?
Anayasal metinlere; devleti düzenleyen, hükûmet olacak iktidarı sınırlandıracak bir özellikte, hak ve özgürlükleri güvenceye alacak metinler olarak bakılması gerektiğine dikkat çekerek, devletin örgütlü gücünün karşısında vatandaşın korunmasının önem arz ettiğine dikkat çekti.
Prof. Karatepe konuşmasının ilerleyen bölümlerinde “devlet aygıtının oluşturduğu güç kontrol edilmezse özgür olamazsınız. Anayasa insana uygulanmaz; devlete, devletin görev alanına uygulanır. Devlet vatandaşı tanımlamaz, vatandaş devleti tanımlar” görüşlerine yer verdi.
İdeoloji: Anayasa Hangi Esasa Dayanacak?
Anayasanın hangi esasa dayanıyorsa, esasındaki temel değer yargılarıyla birlikte ideolojik bir yön kazanıyor olduğunu belirten konferansında “insanların fikri (idea) olur, anayasa da ideoloji olmaz” kanaatini ortaya koydu.
Sonuç olarak gerçekleştirilecek köklü bir anayasa değişikliğinin, vesayetleri toplumun üzerinden kaldırma bakımından faydalı olacağı vurgulandı.
Soru - cevap bölümünden sonra, Enstitü, öğretim üyesi Prof. Dr. Şükrü Karatepe’ye günün anısına bir plaket takdim ederek konferans sona erdi.