Toplantının açılışını AYBÜ İnsan ve Toplum Bilimleri Fakültesi Felsefe Bölümü Öğretim Üyesi Prof. Dr. Halil Rahman Açar yaptı. Prof. Dr. Kuçuradi’nin özgeçmişi, öğrenim hayatı, etkinlikleri ve Türkiye kültürüne katkılarından ve eserlerinden söz etti.
Prof. Dr. Kuçuradi: bir tez yazma-kopyalama-hazırlama merkezi yöneticisinin - bir hukuk mezunu olmasına rağmen- hukuka bir aykırılık görmediğini, fakat durumunu da etikle ilişkilendirmediğine dikkat çekerek konuşmasına başladı.
“Adaletin ne olduğu?” felsefenin en eski sorularından biri olduğuna işaret ederek, “adalet nedir?” sorusunun bilgiyle temellendirilebileceğini, verilen cevaplara bakıldığında sorunun, epistemolojik bir soruya dönüştüğünü hatırlattı.
Platon’dan öğrenebilecek hususun, adaletin bir fikir, insan düşüncesinin bir tasarımı olduğudur. Değerlendirme konusu yapılabilmesi için bir fikrin kavramsallaştırılması gerekmektedir. Aristoteles ise bunun ipucunu bize vermektedir; dilsel bağlam.
“Adalet nedir?” sorusunu cevaplayabilmek için “Adaletsizlik nedir?” sorusunun da sorulması gerekiyor, dedi. Adalet ve adaletsizliğin iki karşıt terim olduğu halde iki karşıt kavram olmadığına vurgu yaptı. Adaletsizlik terimi bir durumu, adalet kavramı ise bir fikri dile getiriyor. Adaletsizliğin farklı çeşitleri mevcuttur: kişi haklarının veya grup haklarının çiğnenmesi gibi.
Böylece adalet, bir üst ilke olarak karşımıza çıkmaktadır. İnsan haklarıyla karşılaştırıldığında adalet; bir isteme ilkesi olarak ortaya çıkıyor. İnsan haklarının ise kişilere muamele etmede eylem ilkeleri olduğu görülüyor. İnsan haklarının her insanla ilgili insanın değerlerini tanıma ve koruma istemi olarak ortaya çıktığını belirtti.
“İnsanın değeri” de insanı, diğer canlı varlıklardan ayırarak, bir olanaklar, etkinlikler alanı olarak görüp, insani gerçekleştirmelerle ilgilidir ve insan onurunu oluşturur. İnsan hakları kişi haklarıdır, fakat bütün kişi haklarının insan hakları olmadığına değindi. “Temel özgürlükler”, kişi haklarının yasal güvenceleridir. Ancak insan haklarını koruma sorunu, felsefi, etik ve siyasal bir sorun olduğunun unutulmaması gerektiğine yoğunlaştı. İnsan olanakları tehlikeye düşünce, çiğnenince, bu hakları koruma insanlığın hakkı olduğuna dikkat çekti.
Konuşma bitiminde dinleyicilerin yönelttiği sorular sabırla cevaplandırıldı. Toplantının sonunda günün anısına Prof. Dr. İoanna Kuçuradi’ye Enstitü adına bir plaket takdim edildi.